9 Haziran 2012 Cumartesi

Ataol Behramoğlu / KARA BİR RÜZGÂR


KARA BİR RÜZGÂR


Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun,
Kara bir vicdan, kapkara.
Esip durdu hışım gibi, taun gibi;
Akla düşman, aydınlığa.


Kara bir rüzgârdı, kötücül, zalim,
Daha doğmadan söndüren tomurcuğu.
Genç kızın ergenlik düşüne düşman,
Bebek bakışındaki meraka.


Kara bir rüzgârdı, kara kalpli,
Mağaralarda beslenmişti,
Yarasalardan esinlenmişti,
Nefretle bilenmişti, hınçla.


Kara bir rüzgârdı, geçtiği her yerde
Zehirliyordu iyi ve canlı ne varsa;
Aydınlık uç vermesin diye
O topraklarda bir daha.


Kara bir rüzgârdı, hiçbir şey
Daha ölümcül olamazdı ondan;
İnsanın sapkınlığıydı çünkü;
İnsan görünümlü, insana düşman.


Kara bir rüzgârdı, zifir kara,
Uçurum gibi açılmıştı ağzı;
Esti üzerinde toplulukların,
Boyun eğmiş, yazgıya razı.


Kara bir rüzgârdı, can alıcı,
Yedeğinde cellatlar, mezbahalar, cezaevleri;
Buyruğunda kara büyü, kara ruh, kararmış adalet,
Elinde ölüm terazisi, cinayet kılıcı.


Kara bir rüzgârdı, esmekte hâlâ,
Karanlık saçarak, kötülük ve riya;
Gömmek için iskelet elleriyle
Bir ülkeyi dönüşsüz karanlığa.


Ataol Behramoğlu - 14 Ocak 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder