19 Nisan 2013 Cuma

Ömer Hayyam / Sır saklamasını bilirsen Hayyam söyler

Sır saklamasını bilirsen Hayyam söyler
İnsanoğlu nedir, ne yapar, ne eder:
Dert çamuruyla yuğrulup gelir dünyaya
Yer içer, karın doyurur ve çeker gider.


Ömer Hayyam

Ömer Hayyam / Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz


Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: 
İki başımız var, bir tek bedenimiz. 
Ne kadar dönersem döneyim çevrende: 
Er geç baş başa verecek değil miyiz?

Ömer Hayyam

15 Nisan 2013 Pazartesi

Ömer Hayyam / Ey özünün sırlarına akıl ermeyen

Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam / Allah'ım bir geçim kapısı açıver bana

Allah'ım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma.

Ömer Hayyam

14 Nisan 2013 Pazar

Özdemir Asaf / OLMAK İSTERDİM


OLMAK İSTERDİM

Şu anda İstanbulda olmak isterdim.
Mihrabat Korusunun dar yollarında seninle,
Yan yana, yana yana yürümek.
Birde martıların kanatlarından seyretmek İstanbulu.

Birde sen olacaktın yanımda adamım.
Bakarken Çamlıca'dan mehtaba,
Dinleyecektik en güzel aşk şarkılarını.
Ve ben senin gözlerinde kaybolurken,

Seni Seviyorum diye haykıracaktım Marmara'ya.

Şimdi yanımdasın belki ama,
Ne Mihrabat Korusunun dar yollarında,
Seninle yan yana, yana yana.
Yürüyebildik.

Ne de bakabildik Çamlıcadan mehtaba,
Ne de dinleyebildik en güzel aşk şarkılarını.
Sadece kaybolabildim gözlerinde ama,
Seni seviyorum diye haykıramadım Marmara'ya.

Özdemir Asaf

12 Nisan 2013 Cuma

Ümit Yaşar Oğuzcan / GERÇEKTEN SEVMEK

GERÇEKTEN SEVMEK

O durmadan kaçıyor; 
Sen ardından gitmiyorsan; 

O günün her saatinde saklanıyor, 
Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan; 

O sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

Boşuna aldatma kendini,
Onu sevmiyorsun demektir.

Elindeki içki kadehinde,
Dudağındaki sigarada ,
Okuduğun kitapta,
Mırıldandığın şarkıda,
Söylediğin şiirde,
Gördüğün rüyada
Ve yaşaman için
Ciğerlerine doldurduğun havada
O yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Renkler onunla değerlenmiyorsa,
Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının,
Mavi maviliğinin farkında değilse,
Beyaz yalnız o giydiği zaman
Güzelliğini haykırmıyorsa,
Sabahları onu görünceye kadar
Güneş doğmuyorsa
Ve onsuz gökyüzü geceleri
Aya, yıldızlara hasret değilse
Onu sevmiyorsun demektir.

Sokakta gördüğün her yüzde
Ondan bir şeyler aramıyorsan,
Güzel bir manzara,
Hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa,
Uykudan uyandığın zaman
Yaşamakta olduğundan önce
Onu hatırlamıyorsan,
Omuzlarına dökülmüş saçları,
Bir sis perdesinin ardında
Her zaman gülen,
Işık saçan gözleri
Aklına gelmiyorsa,
Durup durup avuçlarının
Sıcaklığını özlemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Dünyada yaşayan öteki insanların
Senin için hâlâ bir değeri varsa ,
Ona karşı tutumunu
Toplumun köhne ve manasız
Kurallarına göre ayarlıyorsan
Ve açık açık
Sanki var olduğunu haykırırcasına
Sevgini söylemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Yok o senin için
Her şeyden değerliyse,
Gözünü yumduğun anda
Onu görebiliyorsan,
O bütün şarkılarda,
Bütün şiirlerde,
Bütün resimlerde ise,
Ona muhtaç olduğunu
Söylemekten utanmıyorsan,
Senin içten ve büyük sevgine
Karşılık vermeyeceğinden
Korkmuyorsan,
Bütün bencil duygularından
Sıyrılabilmişsen
Onun için her şeyi,
Ama her şeyi yapacak gücü
Kendinde buluyorsan,
Her hali sana
Ayrı ayrı güzel geliyorsa,
Karşısında kendini
Bir çocuk gibi hissediyorsan,
İstediği anda onun için
Ölebileceksen,
Onun için yaşıyorsan
Ve yine onun için
Bildiğin bilmediğin
Bütün düşmanlıklara
Karşı koyabileceksen,
O her geçen dakika
Sende biraz daha büyüyorsa
Ve kendi kendine bile
Çok sevdiğini bütün
Samimiyetinle,
İnanmışlığınla
İtiraf edebiliyorsan,
Bir gün o seni hiç,
Ama hiç sevmediğini söylese bile ,
Senin sevginde azalma olmayacaksa
Ve ölünceye kadar onu aşkların
En olumsuzu ile sevebileceksen;
İşte o zaman
Onu seviyorsun demektir.

O sana sevmeyi,
Gerçek aşkı öğretti.
Sen onu hep sevecek
Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

O , hiç sen olmasan bile,
Seni bir parça sevmese bile…

Ümit Yaşar Oğuzcan

Cahit Külebi / YURDUM


YURDUM
1917 senesinde 
Topraklarında doğmuşum. 
Anamdan emdiğim süt 
Çeşmenden tarlandan gelmiş. 
Emmilerim hudutlarında 
Senin için döğüşürken ölmüşler. 
Kalelerin burcunda 
Uçurtma uçurmuşum, 
Çimmişim derelerinde. 
Bir andız fidanı gibi büyümüşüm. 
Topraklarının üstünde. 

Koca koca kamyonlara binmişim. 
Daha büyük şehirlerine 
Okumaya gitmişim. 
Eşkiyalar yolumu kesmiş, 
Alacak şey bulamamışlar. 
Topraklarının üstünde 
Top oynamış, aşık olmuş, düşünmüş, 
Ahbap edinmişim. 

Kederlendiğim günler olmuş 
Naçar dolaşmışım sokaklarında, 
Sevinçli günlerim olmuş 
Başım havalarda gezmişim. 
Bağrımı açıp ılgın ılgın 
Esen serin rüzgarlarına, 
İlk defa kıyılarından 
Denizi seyretmişim. 
Issız çorak ovalarında 
Günlerce yolculuk etmişim. 

Ağladığım senin içindir 
Güldüğüm senin için 
Öpüp başıma koyduğum 
Ekmek gibisin.

Cahit Külebi

8 Nisan 2013 Pazartesi

ABDURRAHİM KARAKOÇ / İSYANLI SUKUT

İSYANLI SUKUT

Gitmişti makama arz-ı hâl için 
'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını. 
Bir azar yedi ki oldu o biçim.. 
'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını. 

Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı
Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...
Bir baktı konağa alttan yukarı
'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Çekti ayakları kahveye vardı
Açtı tabakasın, sigara sardı
Daldı.. neden sonra garsonu gördü
'Çay' dedi, yutkundu, eğdi başını.

İçmedi, masada unuttu çayı
Kalktı ki garsona vere parayı
Uzattı çakmağı ve sigarayı
'Say' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş
Sandım can evime döktüler ateş
Sordum: 'Memleketin neresi Gardaş? '
'Köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.

Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden
Ağzına küfürler doldu zehirden
Salladı dilini.. vazgeçti birden,
'Oy!..' dedi, yutkundu, eğdi başını.


ABDURRAHİM KARAKOÇ

Melih Cevdet Anday / MİSAFİRLİĞE GİTSEM

MİSAFİRLİĞE GİTSEM
Bir misafirliğe gitsem
Bana temiz bir yatak yapsalar
Her şeyi, adımı bile unutup 

Uyusam…


Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa
Kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar
Nerede olduğumu hatırlamasam
Hatta adımı bile unutsam…

Melih Cevdet Anday

6 Nisan 2013 Cumartesi

Mani / Mısır ektim azmasın


Mısır ektim azmasın 
Gelen geçen kazmasın 
Yar üstüne yar seven 
Gençliğine doymasın

Mani

Mani - Anonim / Gidene bak gidene


Gidene bak gidene
Güller sarmış dikene
Mevlâ sabırlar versin
Gizli sevda çekene

Mani - Anonim

Ömer Hayyam / Bu ömür kervanı bir tuhaf gelir gider

Bu ömür kervanı bir tuhaf gelir gider
Kazancın, yaşamasını bildiğin günler;
Saki, bırak şu yarını düşünenleri
Geçti gidiyor gece, geçmeden şarap ver.

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam / Hem aklın mutluluk peşinde senin

Hem aklın mutluluk peşinde senin,
Hem söylerim, söylerim dinlemezsin;
Aldığın her nefesin kadrini bil
Ot değilsin ki kesildikçe bitesin.

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam / Yel eser, umutlar savrulur gider


Yel eser, umutlar savrulur gider; 
Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler; 
Altın gümüş nen varsa harcamaya bak! 
Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.

Ömer Hayyam

4 Nisan 2013 Perşembe

Ömer Hayyam / Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben

Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben;
Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken.
Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi,
Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden.

Ömer Hayyam

Ömer Hayyam / O yakut dudakları kızıl kızıl yanan nerde


O yakut dudakları kızıl kızıl yanan nerde?
O güzelim kokusu cana can katan nerde?
Müslümanlara şarap haram edilmiştir derler
İçmene bak, haram işlemeyen müslüman nerde?

Ömer Hayyam

2 Nisan 2013 Salı

Ömer Hayyam / Bu dünyada nedir payıma düşen, hiç


Bu dünyada nedir payıma düşen, hiç
Nedir ömrümün kazancı felekten, hiç
Bir sevinç mumuyum sönüversem hiçim
Bir kadehim kırılsam ne kalır benden hiç.

Ömer Hayyam