7 Şubat 2012 Salı

BEDİA USLU / Sanaydı o şiir ey Yâr

Sanaydı o şiir ey Yâr!..
Kalemimden çıkmamıştı belki, 

Ama yüreğimden alıntı yapmış gibiydi şair...

Ben yüreğinin gül dallarına kondum bülbül misali kanayarak,
ölümse seni sevmek, ölmek düğün olurdu bana...
Kapına geldim, yandım, durdum, bekledim, dondum...
Bir kerecik dönüp yüzüme bakmandı muradım Ey YAR!..
Bakmadın yüzüme, tebessümünün hasretçisi eyledin beni!..

Sevgini bilmedim ben, öfkeni tattım sadece seni sevdim diye...
Yollar yürüdüm, dağlar aştım, günlerce, aylarca ardından koştum,
Sev diye değil, belki bana ihtiyacın olur diye,
senin için bir şey yaparım diye gölgen oldum...
Gölgende durmaktan bile mahrum ettin beni...
Ben bir gariptim kapında, emre amade bir köle idim,
Lakin sen beni gurbetine saldın ey yâr!..

Şimdi seslensen bana, "Gel!.." desen,
ayaklarım direnir oldu KALBİME EY YAR!..
Hıçkırıklar düğümlenir oldu boğazımda...
Bir selamın bile yakar oldu beni,
Korkar oldum, selamını almanın akabinde yüreğimin yarasının azmasından!..

Oysa bir Selamın çöle inen yağmur gibi CAN'dı yüreğime...
...............

Ne oldu sana ey kalbim! Nedir şu halin?..
Bak; yâr gelmiş, neden lal oldu dilin?
Gözlerindeki bu tufan neden?
Konuşsana, susmasana, sarılsana...
............

Ah yâr!..  Bak; seni seven mecnunu gördün mü ne hale düşmüş?...
Yitirmiş kendini, gidişinle beraber dilsiz düşmüş, fersiz düşmüş...
Artık gelisin hüzün olmuş... Korku olmuş...
Ah yâr!.. Mecnunun, Mecnun olmuş, çöle düşmüş...
Ahh! Bitmiş... tükenmiş... Ölmüş...

Ah yâr..! RUHUMA BİR FATİHA GÖNDER...
RUHUMA BİR FATİHA GÖNDER!..

BEDİA USLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder