acıyor
mutsuzluktan söz etmek istiyorum
dikey ve yatay mutsuzluktan
mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor
biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
en başta mutsuzluk elbet
kasaba meyhanesi gibi
kahkahası gün ışığına vurup ta
ötede beride yansımayan
yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
öbürünün bir kadından aldığı verem
bütün işhanlarının tarihçesi
bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor
yazık sevgime diyor birisi
güzel gözlü bir çocugun bile
o kadar korunmuş bir yazı yoktu
ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
gemiler gene gelip gidiyor
dağlar kararıp aydınlanacaklar
ve o kadar
tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
sonbahar geldi hüzün
kış geldi kara hüzün
ey en akıllı kişisi dünyanın
bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
kimi sevsem
kim beni sevse
eylül toparlandı gitti işte
ekim falan da gider bu gidişle
tarihe gömülen koca koca atlar
tarihe gömülür o kadar
Turgut Uyar
29 Eylül 2012 Cumartesi
Ömer Hayyam / Girme şu alçakların hizmetine
Girme şu alçakların hizmetine:
Konma sinek gibi pislik üstüne.
İki günde bir somun ye, ne olur!
Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.
Ömer Hayyam
27 Eylül 2012 Perşembe
Ömer Hayyam / Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar
Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar
Güneş yalnız da olsa etrafa ışık saçar
Üzülme doğruların kaderidir yalnızlık
Kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar
Ömer Hayyam
Güneş yalnız da olsa etrafa ışık saçar
Üzülme doğruların kaderidir yalnızlık
Kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar
Ömer Hayyam
Nazım Hikmet / TÜRKÜLERİ ANLADIM
TÜRKÜLERİ ANLADIM
İnsanların türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu,
kendilerinden kederli,
daha uzun ömürlü kendilerinden.
Sevdim insanlardan çok türkülerini.
İnsansız yaşayabildim
türküsüz hiçbir zaman.
Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de.
Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin.
Bu dünyada yiyip içtiklerimin,
gezip tozduklarımın,
görüp işittiklerimin,
dokunduklarımın, anladıklarımın
hiçbiri, hiçbiri,
beni bahtiyar etmedi türküler kadar...
20 Eylül 1960,
Nazım Hikmet
Nazım Hikmet / Küsmek
KÜSMEK
Küsmek nedir bilir misin?
Küsmek dürüstlüktür.
Çocukçadır ve ondan dolayı saftır.
Yalansızdır.
Küsmek; ‘seni seviyorum’dur.
Vazgeçememektir.
Beni anlatır küsmek. Kızdım ama hala buradayımdır,
Gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
Küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır,
Benim için değerlisindir.
Küsmek, sevdiğini söyle demektir...
Hadi anla demektir.
Küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir,
Emin olmaktır.
Yani, diyeceğim o ki:
Ben Sana Küstüm.
Nazım HİKMET
Küsmek nedir bilir misin?
Küsmek dürüstlüktür.
Çocukçadır ve ondan dolayı saftır.
Yalansızdır.
Küsmek; ‘seni seviyorum’dur.
Vazgeçememektir.
Beni anlatır küsmek. Kızdım ama hala buradayımdır,
Gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
Küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır,
Benim için değerlisindir.
Küsmek, sevdiğini söyle demektir...
Hadi anla demektir.
Küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir,
Emin olmaktır.
Yani, diyeceğim o ki:
Ben Sana Küstüm.
Nazım HİKMET
26 Eylül 2012 Çarşamba
Neşet Ertaş / Neşet usta
Neşet usta hayat destanını 1960’lı yıllarda yazdığı uzun bir şiirinde şöyle anlatır;
Bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
Kırtıllar köyünde geldin dediler
Babama Muharrem, anama Döne
Dediysen Ata’yı bildin dediler
Dizinde sızıydı anamın derdi
Tokacı saz yaptı elime verdi
Yeni bitirmiştim üç ile dördü
Bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
Kırtıllar köyünde geldin dediler
Babama Muharrem, anama Döne
Dediysen Ata’yı bildin dediler
Dizinde sızıydı anamın derdi
Tokacı saz yaptı elime verdi
Yeni bitirmiştim üç ile dördü
Baban gibi sazcı oldun dediler
O zaman babamdan öğrendim sazı
Engin gönül ile Hakk’a niyazı
O yaşımda yaktı bir ahu gözü
Mecnun gibi çölde kaldın dediler
Zalım kader devranını dönderdi
Tuttu bizi İbikli’ye gönderdi
Babam saz çalarken bana zil verdi
Oynadım meydanda köçek dediler
Anam Döne İbikli’de ölünce
Tam beş tane öksüz yetim kalınca
Beşimiz de Perişan olunca
Babamgile burdan göçek dediler
Yürüdü göçümüz Tefleğe doğru
Bu hali görenin yanıyor bağrı
Üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
Bunlara bir ana bulun dediler
Yozgat’ın Kırıksoku Köyü’ne vardık
Bize ana yok mu diyerek sorduk
Adı Arzu dediler bir ana bulduk
İşte bu anadır buldun dediler
En küçük kardaşı kayıp eyledik
Onun için gizli gizli ağladık
Üstelik babamı asker eyledik
Yine öksüz yetim kaldın dediler
Zalım kader tebdilimi şaşırttı
Heybe verdi dalımıza devşirtti
Yardım etti Yerköy’üne göçürttü
Biraz da burada kalın dediler
Yerköy’den Kırıkkale’ye geldik
Babam saz çalarken biz çümbüş aldık
Kırşehir’e varınca kemanı çaldık
Aferin arkadaş çaldın dediler
Yarin aşkı ile arttı hep derdim
Babamı bir yere dünür gönderdim
Başlık çok istemişler haberin aldım
İstemiyor yarin seni dediler
Kırşehir’de yedi sene kalınca
Düğün düzgün hepsi bize gelince
Burada herkese yer daralınca
Ankara’ya gider yolun dediler
Ankara’da (sünnetçi) Veysel Usta’yı buldum
Epeyce eğleştim, evinde kaldım
Yüz lirayı verip bir yatak aldım
Etti isen böyle buldun dediler
Bir ev kiraladım münasip yerde
Kaldı kavim kardaş hep Kırşehir’de
Bu aşk hançerini vurdu derinde
Çaresini bulamazsan ölün dediler
Yarin aşkı ile döndüm şaşkına
Arada içerdim yarin aşkına
Canan acımaz mı garip dostuna
Buna da içeriye alın dedi!
O zaman babamdan öğrendim sazı
Engin gönül ile Hakk’a niyazı
O yaşımda yaktı bir ahu gözü
Mecnun gibi çölde kaldın dediler
Zalım kader devranını dönderdi
Tuttu bizi İbikli’ye gönderdi
Babam saz çalarken bana zil verdi
Oynadım meydanda köçek dediler
Anam Döne İbikli’de ölünce
Tam beş tane öksüz yetim kalınca
Beşimiz de Perişan olunca
Babamgile burdan göçek dediler
Yürüdü göçümüz Tefleğe doğru
Bu hali görenin yanıyor bağrı
Üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
Bunlara bir ana bulun dediler
Yozgat’ın Kırıksoku Köyü’ne vardık
Bize ana yok mu diyerek sorduk
Adı Arzu dediler bir ana bulduk
İşte bu anadır buldun dediler
En küçük kardaşı kayıp eyledik
Onun için gizli gizli ağladık
Üstelik babamı asker eyledik
Yine öksüz yetim kaldın dediler
Zalım kader tebdilimi şaşırttı
Heybe verdi dalımıza devşirtti
Yardım etti Yerköy’üne göçürttü
Biraz da burada kalın dediler
Yerköy’den Kırıkkale’ye geldik
Babam saz çalarken biz çümbüş aldık
Kırşehir’e varınca kemanı çaldık
Aferin arkadaş çaldın dediler
Yarin aşkı ile arttı hep derdim
Babamı bir yere dünür gönderdim
Başlık çok istemişler haberin aldım
İstemiyor yarin seni dediler
Kırşehir’de yedi sene kalınca
Düğün düzgün hepsi bize gelince
Burada herkese yer daralınca
Ankara’ya gider yolun dediler
Ankara’da (sünnetçi) Veysel Usta’yı buldum
Epeyce eğleştim, evinde kaldım
Yüz lirayı verip bir yatak aldım
Etti isen böyle buldun dediler
Bir ev kiraladım münasip yerde
Kaldı kavim kardaş hep Kırşehir’de
Bu aşk hançerini vurdu derinde
Çaresini bulamazsan ölün dediler
Yarin aşkı ile döndüm şaşkına
Arada içerdim yarin aşkına
Canan acımaz mı garip dostuna
Buna da içeriye alın dedi!
Neşet Ertaş
Ataol Behramoğlu / TOPRAĞA DÜŞEN
TOPRAĞA DÜŞEN
Ona "Haydi
Savaşa dediler
Başkaca bir şey
Söylemediler
Aldılar köyünden
Davulla zurnayla
Geride üç çocuk
Bir eş ve bir ana
Eline bir silah
Tutuşturdular
Ve karşılaştı
Düşman ordular
Vurulup düştü
İlk çatışmada
Göğsünde bir oyuk
Üç delik alnında
"Ey bu topraklar içinAtaol Behramoğlu
Toprağa düşen"
Bir karış toprağın
Var mıydı yaşarken?
23 Eylül 2012 Pazar
YILMAZ GÜNEY / Sevgili
Sevgili
Yetmiyor 'sevgili' sözü
tek başına. Karşılamıyor
içimi dolduran duyguyu.
Oysa ben 'sevgili'
derken neler düşünüyorum bilsen.
Yetmiyor 'sevgili' sözü
tek başına. Karşılamıyor
içimi dolduran duyguyu.
Oysa ben 'sevgili'
derken neler düşünüyorum bilsen.
Sonsuz, bir güneş, bir yudum rakı
çiçeğe durmuş ince bir bahar dalı
oğlumun sıcak yanağı
anamın acılı gözleri
babamın tütün kokan eli
evimizdeki kuş
yarının güzel günleri.
Anlatılması güç binlerce
duygu ve sen...
İşte sen beni hayata bağlayan
en güzel köprüsün;
köprülerin en güzelisin.
Sevgilim... Güzelim...
İnsanı yaşatan
içimizdeki hayat böceğidir.
O ölürse hayatımızın da tadı biter.
O sakın ölmesin yaşat onu....
YILMAZ GÜNEY
çiçeğe durmuş ince bir bahar dalı
oğlumun sıcak yanağı
anamın acılı gözleri
babamın tütün kokan eli
evimizdeki kuş
yarının güzel günleri.
Anlatılması güç binlerce
duygu ve sen...
İşte sen beni hayata bağlayan
en güzel köprüsün;
köprülerin en güzelisin.
Sevgilim... Güzelim...
İnsanı yaşatan
içimizdeki hayat böceğidir.
O ölürse hayatımızın da tadı biter.
O sakın ölmesin yaşat onu....
YILMAZ GÜNEY
Ataol Behramoğlu / Tek Başınalık
Tek Başınalık
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü biri
Ve hiçbir şey yapmamaya karar verdi
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir öteki
Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir üçüncü
Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü yüzbinler
Ve tek başınalıklarını sürdürdüler
Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü milyonlar
Milyonlarcaydılar
Ve tek başınaydılar
Bu arada birileri
Onlar adına
Karar vermekteydi
Tek başına olduklarını sananlar
Topluca ortadan kaldırıldılar…
Ataol Behramoğlu
16 Eylül 2012 Pazar
Ömer Hayyam / Yaşamanın sırlarını bileydin
Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin
Bugün aklın var bir şey bildiğin yok
Yarın akılsız neyi bileceksin?
Ömer Hayyam
Ömer HAYYAM / Hep bir çember, dolanıp durduğumuz
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz!
Ne önümüz belli, ne sonumuz.
Kim varsa bilen, çıksın söylesin:
Nerden geldik, nereye gidiyoruz?
Ömer HAYYAM
Can Yücel / BASİT BİRİ DEĞİLİM
BASİT BİRİ DEĞİLİM
Basit biri değilim!..
Gözlerimi kanatırcasına ağladığm gecelerim var!
Ve kahkahalara sarılmş anılarım!..
Herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim.
Taşıdığım hayallerim, söylenecek şarkılarım,
Paylaşılacak dostluklarım var...
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim,
Gidene beddua edemeyen bir dilim var...
Yüreğimi korkak büyütmedim!
Kaybettiklerm; dağıttığm servetimdi'!..
Gözlerimi kanatırcasına ağladığm gecelerim var!
Ve kahkahalara sarılmş anılarım!..
Herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim.
Taşıdığım hayallerim, söylenecek şarkılarım,
Paylaşılacak dostluklarım var...
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim,
Gidene beddua edemeyen bir dilim var...
Yüreğimi korkak büyütmedim!
Kaybettiklerm; dağıttığm servetimdi'!..
Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
Gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı...
Can Yücel
15 Eylül 2012 Cumartesi
Hoca Ahmet Yesevi / SÖZDE BİLGİNLER
SÖZDE BİLGİNLER
Sevmez sözde bilginler
Bizim Türkçe dilini
Bilgeler konuşursa
Açar gönül ilmini
Ayet ve hadis Türkçe
Söylenirse duyarlar
Anlamına erenler
Baş eğerek uyarlar
Ey miskin Hoca Ahmet
Yedi atana rahmet
Fars dilini bilsen de
Sen Türkçene devam et
Hoca Ahmet Yesevi (1093-1166)
14 Eylül 2012 Cuma
"seni seviyorum"dan daha özel bir cümle de var:
"sana güveniyorum."
çünkü herkes herkesi sevebiliyor
ama herkese güvenmiyor.
cemal süreya
çok günah işledim, korkuyorum...
ayaklarının altına al beni anne,
cennete gitmek istiyorum...
cemal süreya
bazen diyorum ki;
ne olacak söyle gitsin.
sonra diyorum ki;
söyleyince ne olacak?
sus bitsin.
cemal süreya
ne olacak söyle gitsin.
sonra diyorum ki;
söyleyince ne olacak?
sus bitsin.
cemal süreya
8 Eylül 2012 Cumartesi
Nazım Hikmet / BULUT MU OLSAM
BULUT MU OLSAM
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
Nazım Hikmet Ran
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
Nazım Hikmet Ran
7 Eylül 2012 Cuma
Melih Cevdet Anday / ÇOK GÜZEL ŞEY
ÇOK GÜZEL ŞEY
Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.
Melih Cevdet Anday
Ataol Behramoğlu / HAYDİ SAVAŞA
HAYDİ SAVAŞA
Ona “Haydi
Savaşa” dediler,
Başkaca bir şey
Söylemediler.
Aldılar köyünden
Davulla zurnayla,
Geride üç çocuk,
Bir eş ve bir ana.
Eline bir silah
Tutuşturdular,
Ve karşılaştı
Düşman ordular.
Vurulup düştü
İlk çatışmada
Göğsünde bir oyuk
Üç delik alnında
“Ey bu topraklar için
Toprağa düşen”
Bir karış toprağın
Var mıydı yaşarken?
Ataol Behramoğlu
Yemen yolu çamurdandır
Sefer tası bakırdandır
Zenginimiz bedel öder
Askerimiz fakirdendir
5 Eylül 2012 Çarşamba
Attila İlhan / Aysel Git Başımdan
Aysel Git Başımdan | |
aysel git başımdan ben sana göre değilim
olümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
sevindiğim anda sen üzülürsün
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
uzak yalnızlık limanlarına
aykırı bir yolcuyum dünya geniş
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
sakın başka bir şey getirme aklına
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
| |
Attila İlhan |
Cahit Külebi / DOST
DOST
Bir gece bize gel
Merdivenler gıcırdamasın,
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.
Bir gece bize gel
Merdivenler gıcırdamasın,
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın.
Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
İnsanlardan buz gibi soğudum,
İşte yalnız sen vardın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.
Cahit Külebi
Kimse duymasın.
Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
İnsanlardan buz gibi soğudum,
İşte yalnız sen vardın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.
Cahit Külebi
1 Eylül 2012 Cumartesi
William Shakespeare / İnsan bazen vermeli, almak için
İnsan bazen vermeli, almak için...
Bir yürek vermeli önce, bir gönül
O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli
Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için
Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir öm
Bir yürek vermeli önce, bir gönül
O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli
Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için
Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir öm
ür için
Zaman vermeli, anlayış vermeli
İsteklerine gem vermeli...
Bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli
Dürüstlük vermeli saygılarını vermeli
Bazen taviz vermeli prensiplerinden...
Bazen sıkılmalı başkası için,
İstemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı
Biraz da cesur olmalı adım atmak için
Verdikten sonra beklemeli, almak için
Sabırla, umutları soldurmadan beklemeli
Bekleyişin hazzını tatmalı
Vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli
İnsan vermeli önce kendisinden
Sonradan almak için...
William Shakespeare
Zaman vermeli, anlayış vermeli
İsteklerine gem vermeli...
Bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli
Dürüstlük vermeli saygılarını vermeli
Bazen taviz vermeli prensiplerinden...
Bazen sıkılmalı başkası için,
İstemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı
Biraz da cesur olmalı adım atmak için
Verdikten sonra beklemeli, almak için
Sabırla, umutları soldurmadan beklemeli
Bekleyişin hazzını tatmalı
Vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli
İnsan vermeli önce kendisinden
Sonradan almak için...
William Shakespeare
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)